BEYZA COŞKUN Eskişehir – Bahçeli, konuşmalarında özetle şu mesajları verdi:
MEZHEP TAHRİKÇİSİ: CHP’ye oy veren kardeşlerim, gelin bu defa Milliyetçi Hareket Partisi diyelim. İYİ Parti’ye oy veren kardeşlerim, sıcacık kucaklaşmamızla buzları eritip üç hilalin etrafında buluşalım. Çünkü zilletin sonu yoktur. Zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayının dürüstlüğü yoktur. Kılıçdaroğlu etnik ve mezhep tahrikçiliğine sapmıştır.
PKK AĞZI: Kürt kökenli kardeşlerimle bölücü terör örgütü PKK’nın en küçük bağ ve bağlantısı yoktur. Zillet ittifakı paydasında buluşan partilerin hepsinin ağzı PKK ağzıdır. Terörist Demirtaş ne diyorsa Kılıçdaroğlu aynısını tekrarlamaktadır. HDP’li Buldan neyi söylüyorsa İYİ Parti Başkanı onu iddia etmektedir. Alçak hedef sahipleri aklını başına alsın, Türk ile Kürt kardeştir, bölücü ve şifreli mesajlarla ayırmak isteyenler kalleştir. Bugünkü CHP yönetiminin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le hiçbir ilgisi ve ilişkisi kalmamıştır. O halde Mustafa Kemal diyenlerin adresi Milliyetçi Hareket’tir.
HÜSEYİN İLE ŞEHADET: Kılıçdaroğlu’nun etnik ve mezhep temelli kimlik siyaseti tehlikelidir. Sonu uçurum olan bu yoldan derhal dönmelidir. İlk kez Alevi olduğunu itiraf etti. Elbette saygı duyarız, Alevi olduğunu söylemesini de hakkı görürüz. Ancak bugüne kadar niye konuşmadığını, 14 Mayıs’a yaklaşırken neden bu açıklamaya gerek duyduğunu da kararlılıkla sorarız. Herkesin etnik kökeni, mezhebi, yöresi, anasının dili muteber ve muhteremdir. Biz Hüseyni ahlakla bezenmiş kutlu bir hareketiz. Yezid’le kazanmaktansa Hüseyin’le şehadete de talip oluruz. Fakat mezhepçiliği, etnikçiliği milletimiz ve ülkemiz için korkunç bir tehdit olarak görürüz.
SAMİMİ DEĞİL: Kılıçdaroğlu’nun Aleviliği samimi değildir. Alevi İslam inancına sahip kardeşlerimiz bizim canımız, can beraberimizdir. Ne ayrımız vardır ne de gayrımız vardır. Cami ne kadar bizimse Cemevi de o kadar bizimdir. Alevi İslam inancına mensup kardeşlerimiz, Cemevinin ibadethane olarak kabulünü arzulamaktadır. Şayet Alevi kardeşlerimiz Cemevini ibadethane görüyorlarsa, ki öyledir, bize düşen sadece buna saygı duymak ve yapıcı ve destekleyici bir tavır almaktır. Kılıçdaroğlu bir kez olsun kamuoyunun karşısına çıkıp mertçe teklif ve temennilerini paylaştı mı? Alevi İslam inancına mensup kardeşlerimizi siyaset malzemesi yapmaktan başka neyi amaçladı? Sayın Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs’tan sonra kalan ömrünü geçirmek için gideceğin tek yer de evin olacak.
Bir yanıt bırakın