NASA’da kriz: İnsanları Ay’a götürecek olan SLS roketi programın çok gerisinde

NASA‘nın astronotları Ay’a götürmek üzere tasarlanan Uzay Fırlatma Sistemi (SLS) roketi, NASA Genel Müfettişi tarafından yapılan yeni bir denetime göre, bütçenin üzerinde ve orijinal programının çok gerisinde. Rapor ayrıca, sorunların çözülmemesi halinde Artemis görevini tamamını tehlikeye atabilecek “ek maliyet ve takvim değişikliği” öngörüyor.

İnsanlı Ay yolculuğu tehlikeye girebilir

NASA’nın Artemis Ay Programı için yaptığı harcamaların 2025 yılına kadar 93 milyar dolara ulaşması bekleniyor, buna 2022 yılına kadar SLS sistemi için harcanan 23.8 milyar dolar da dahil. Rapora göre bu miktar, “NASA’nın orijinal tahminlerinin üzerinde 6 milyar dolarlık maliyet artışı ve altı yıldan fazla program gecikmesi” anlamına geliyor.

Sonunda Kasım 2022’de ilk kez fırlatılan SLS, fırlatma başına dört adet RS-25 motoru kullanıyor ve bunların 16 tanesi emekliye ayrılmış uzay araçlarından kurtarıldı. Bu motorlar tükendiğinde (SLS’deki tüm motorlar harcanabilir) NASA, Aerojet Rocketdyne tarafından inşa edilen ve yüzde 30 daha ucuz ve yüzde 11 daha güçlü olması beklenen RS-25E motorlarına geçecek. Ayrıca Northrop Grumman tarafından sağlanan katı roket iticileri de kullanılacak.

Maliyetler beklendiği gibi olmadı

Öte yandan eski teknoloji NASA’nın beklediği gibi bütçeye yardımcı olmuyor. NASA, eski teknolojileri kullanarak maliyetleri düşürmek istiyordu. Fakat, yeni sistemlerin geliştirilmesi, güncellenmesi ve miras bileşenlerle entegre edilmesinin karmaşıklığının beklenenden çok daha fazla olduğu görüldü. Örneğin, 16 motor adaptasyonundan sadece 5’i tamamlanmış olup, kapsam ve maliyet artışları itici sözleşmesini de etkilemiş durumda.

Artemis Ay görevi projesi, ilk olarak 2005 yılında başlatılan ve 2020 yılına kadar Ay’a ve nihayetinde Mars’a gitmeyi hedefleyen Constellation programına dayanıyordu. Bu proje 2010 yılında Obama yönetimi tarafından iptal edilmiş ve hükümet eleştirilerle karşılaşmıştı. Ancak aynı yıl çıkarılan 2010 NASA Yetkilendirme Yasası, SLS’in inşasını ve Constellation’daki mevcut teknoloji, sözleşme ve işgücünün yeniden kullanılmasını zorunlu kıldı. Ayrıca özel uzay şirketleriyle ortaklıklar kurulmasını da gerektiriyordu. Örneğin SpaceX, Ay ve Mars’a astronot taşıma kapasitesine sahip kendi Starship roket sistemini geliştiriyor.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*