Halil Dervişoğlu’na sert çıktı: Bu ne kızgın bir soğuma!

Galatasaray geçtiğimiz hafta sonu Halil Dervişoğlu’nu renklerine katarak ezeli rakibi Beşiktaş’a transfer çalımı attı. Sarı-kırmızılı kulüpten yapılan açıklamada, oyuncunun eski kulübü Brentford’a 500 bin euro ödeneceği belirtildi. Milli futbolcuyla 4 yıllık sözleşme imzalandığı vurgulanarak oyuncuya gelecek sezon 20 milyon lira ödeneceği, sonraki sezonlarda TÜİK’in açıklayacağı TEFE-TÜFE oranında artış yapılacağı kaydedildi.

Milliyet Gazetesi yazarı Attila Gökçe, bu haftaki köşesinde Halil Dervişoğlu transferini de yorumladı. İşte o yazı…

“Şenol Güneş geçen hafta Halil Dervişoğlu ile ilgili bir şeyler söyledi: “Beşiktaş’ın adı üzerinden pazarlık yaparak fiyat yükseltmek istiyorsa, Soğurum” Tam da kulüp ve futbolcu anlaşmasının imza süreci başlarken… Bu sözler Dervişoğlu ve babasının telefonlara çıkmamasına Beşiktaş Kulübü’nün sağladığı uçak biletlerinin kullanılmamasına neden oldu. Medyadaki arkadaşlara göre asıl Halil, Şenol Hoca’nın bu sözlerinden alınmış ve soğumuş. Yani anında Galatasaray’la masaya oturup ertesi gün Londra’dan İstanbul’a bu soğuklukla mı geldi Halil? Bu ne kızgın bir soğuma Sayın Hacı Halil Dervişoğlu?

Pala bıyıkı kesmeyin
Geçen sezon 30 Nisan’da oynanan ve Ali Palabıyık’ın VAR uyarısını dikkate almayarak Altınordu lehine attırdığı penaltıyla 3-3 biten Bandırmaspor maçından sonra önemli gelişmeler oldu.
Maçın hakemi Ali Palabıyık’a sezon sonuna kadar görev verilmeyeceğine dair karar, MHK Başkanı tarafından değil, bizzat TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin sesiyle kamuoyuna duyuruldu.
O maçtan birkaç gün sonra düzenlenen seminerde önce MHK Başkanı Lale Orta ile Ali Palabıyık birbirlerine hatır sorarak selamlaştılar.

‘Hakemliği bırak’

Bir de Hugh Dallas… MHK’nın UEFA tarafından atanan “Yabancı Hakem Eğitmeni”, İskoçlu hakem hocası, Ali Palabıyık’ı bir köşeye çekerek “ Bak Ali”, dedi, “Seni yıllardır tanıyorum. Çok iyi bir hakemsin, dostumsun. Şimdi sana dostça bir tavsiyem var: Hakemliği bırak!.”

TFF Başkanı tarafından bizzat açıklanan “görevsizlik” duyurusu, ardından Dallas tavsiyesi, elbette Ali Palabıyık üzerinde sarsıcı etkiler yarattı. Palabıyık, yaşadığı başarısız ve dramatik günlerde UEFA’nın “Birinci Sınıf Hakem” kategorisinden “ikinci sınıf” kategorisine kaydırıldı. Kadın hakemlerimizden Melis Özçiğdem de kategori düşüp yerini Gamze Durmuş Pakkan’a terk etti.

Ali Palabıyık’ın elit hakemliğin eşiğinden ikinci kategoriye düşmesinin en önemli nedeni, elbette son üç yıl içinde yönettiği üç maçta verdiği hatalı kararlar. Bu kararlardan sonra uzun süre yok sayıldı, hiçbir görev verilmedi. UEFA da doğal olarak kendi liginde maç alamadan bekleyen ve maç tecrübesi azalan Palabıyık’a görev vermedi. Yine de bunlar Palabıyık’ın zor da olsa atlattığı badirelerdi. Ama son olayda, geçen sezon TFF Başkanı tarafından açıklanan “görev vermeme” kararı, UEFA’nın kategori düşürmesine neden oldu.

‘Süper Lig hakem seminer ve testlerine katılmalı’

Birinci sınıf hakem kategorisinden, ikinci sınıfa düşürülmek nasıl bir maceradır, bilemiyorum. U dönüşü yaparak yeniden birinci sınıfa yükselen ve elit hakem kategorisine katılan hakem oldu mu? Araştırdım, henüz öğrenmedim. İnsanı kaybetmek çok kolay; yetiştirmek, geliştirmek ve büyütmek çok zordur. Bu hayat öğretisinden yola çıkarak bakarsak…
Ali Palabıyık elbette hatalı kararlarıyla düşük bir performans göstermiş ve önemli kayıplara neden olmuştur. Şimdi yaşadıklarından ders çıkarıp (öz eleştiriyle) kendiyle hesaplaştıktan sonra yeniden yola koyulabilir. Süper Lig hakem seminer ve testlerine katılmalı; koşu derecelerinden sınav kağıtlarına kadar her ölçmede en yüksek değerlere ulaşarak kariyerine dönmelidir. Bu anlamda TFF’nin de Palabıyık’a yeni bir şans vereceğine inanıyoruz. Ali Palabıyık’ı kaybetmek istemiyoruz.

Selam olsun Cengiz Göllü’ye, Eczacıbaşı’na

Voleybol Milletler Ligi finalinde Çin’i 3-1 yenerek şampiyonluğa ulaşan Kadın Milli Takımımız, temelleri yaklaşık elli yıl önce atılan akıllı ve sürekli yatırımlarımızın onurlu bir ürünü olarak hepimizi mutlu ediyor, geleceğimizi aydınlatıyor. Türk kadınının çalışma ortamı sağlandığında ısrarla sürdürülen organizasyonlarla değerlendirildiğinde nerelere ulaşacağını hep birlikte gördük.
“Eczacıbaşı Kadın Voleybol Takımımız’ın hedefi sadece sportif başarı değildir. Aynı zamanda kadınlarımızı güçlendirmektir.” Bu sözün sahibi Faruk Eczacıbaşı. Eczacıbaşı Spor Kulübü Başkanı. O ilkelerin bugün de aynı amaçla yürüyen Vakıfbank, Fenerbahçe gibi devlerle, yolculuğu sürdüren önemli kulüplerle paylaşılması başarıyı mayalayan önemli etkenlerdir.
70’li yıllarda Eczacıbaşı yöneticileri Kadın Voleybol Takımı’nı yönetecek araştırmacı, yaratıcı bir antrenör olarak Ankara’dan Cengiz Göllü’yü getirdiler İstanbul’a. Gerçek bir efsane kahramanı oldu Göllü… Kendi kızı dahil birçok kadın voleybolcudan efsane kahramanları yarattı. Bugünkü başarılar bir dönem Bahar Kupası maçlarıyla yetinen NATO’cu ülkelerin Demirperde dışında kendi kendilerini avuttukları bir eğlence olarak anılır.
Bugünkü takımla ilgili meraklı sorular var: Hande Baladın neden oynamadı? Kendisinin de kabul ettiği biçimde formsuz. Oynatılmıyor ama takımla birlikte çalışmalara devam ediyor. Tuğba Şenoğlu ise parmağını kırdı. Geçmiş olsun. Şampiyon kadın voleybolcularımız 1 milyon dolar kazandılar. TVF Başkanı Üstündağ bu parayı hiç dokunmadan oyunculara ve teknik ekibe paylaştırıyor. Bence en adil uygulama bu. Alkışlar.
Bizim kızların sadece 1 haftalık tatili var. Haftaya toplanıp Avrupa Şampiyonası hazırlıklarına başlayacaklar. Orada da hedef aynı: Şampiyonluk. Ne mutlu bize.. Böyle bir takımımız var.”

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*