Süper Lig devlerinden Fenerbahçe’de de görev yapmış olan Onur Başar, Skorer TV ekranlarında Nergis Aşkın’ın konuğu oldu. Kadınlar Futbol Süper Ligi ekiplerinden Beylerbeyi’nde sportif direktör olarak görev yapacak Onur Başar, Fenerbahçe dönemini anlattı.
Sarı-lacivertlilerde Damien Comolli ve Phillip Cocu’yla birlikte çalışma fırsatı yakalayan Onur Başar, dikkat çeken ifadeler kullandı.
Beylerbeyi Kadın Futbol Takımı’nda sportif direktör olarak görev yapacak olan Onur Başar, “Bu sezon Beylerbeyi Kadın Futbol Takımı’nın sportif direktörlük görevini yapacağım. Başkanımız Tahir Kıran’ın önderliğinde, önümüzdeki sezon Kadınlar Süper Ligi’nde mücadele edeceğiz” dedi.
Fenerbahçe’den önce Türkiye Futbol Federasyonu’nda uzun süre görev aldığını belirten Onur Başar, “Fenerbahçe’ye başlamadan önce 10 yıl Türkiye Futbol Federasyonu’nda görev aldım. Hem işin idari hem de operasyonel futbol tarafında çalıştım. Sonra 2018 yılında Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç seçildiğinde, Comolli döneminde sportif direktör olarak göreve başlamıştım. 2022’ye kadar orada görev aldım. En sonunda Fenerbahçe Kadın Futbol Takımı’nı kurduk. Futbolun içerisinde çalıştığınızda her zaman büyük yerlerde görev almak insan için çok gurur vericidir. Milli takım olduğunda bu farklıdır. Tabii ki yeniden federasyonda tekrar seve seve çalışırım” açıklamasını yaptı.
Sportif direktörlük ve idari menajerlik arasındaki farkları anlatan Onur Başar, “Türkiye’de son yıllarda idari menajerlik ve sportif direktörlük kavramları kapsamında soru işaretleri oluyor. Öncelikle sportif direktöre gerek var mı sorularıyla her zaman karşılaşıyoruz. Aslında baktığımızda sportif direktörlük kavramı yönetim ve sportif takım arasında bir köprü. Futbol kulübü için o futbol yapılanmasını yöneten, günlük futbol operasyonunun tüm işleyişini hem sportif hem idari olarak yönlendiren kişi oluyor. İdari menajer de daha çok işin idari kısmına bakar. Bir takımın günlük operasyonu, hafta sonu maça gittiğinde ulaşımın sağlanması, takımın aslında bütün operasyonlarından sorumlu olan kişi oluyor. Türkiye’de daha tam olarak oturmuş bir kavram değil bu ancak” ifadelerini kullandı.
Luis Van Gaal’le birlikte çalışma fırsatı yakalayan Onur Başar, Hollandalı efsaneyle ilgili şu şekilde konuştu:
“Hollanda Milli Takımı’nın kampında birkaç kez bulundum. Luis Van Gaal kariyer olarak da kişi olarak da hem çok başarılı hem çok tecrübesi olan biriydi. Çok renkli bir teknik direktördü. Baktığınızda aslında kamp ortamında takımla birlikteyken bir anda çok sakin olan bir anda, farklı bir kahkaha ya da espriyle ortamı aydınlatabiliyordu. Ancak tabii ki ciddi olduğu zamanlarda ciddiyetiyle de duruşuyla olsun otoritesi olsun o hakimiyeti sağlayan birisiydi. Onunla çalıştığım için ben de çok şanslıyım.”
Fenerbahçe’de Damien Comolli’nin göreve başlama ve ayrılma sürecini anlatan Onur Başar, “Damien Comolli Fenerbahçe’ye gelmeden önce herkesi kariyer olarak bildiği, özellikle İngiltere’de çok önemli kulüplerde çalışmış bir profesyonel olarak gelmişti. Kendisi Fransız olduğu için, oralarda çalışan insanlar , o sistemden gelen insanlar oluyor. Türkiye’ye geldiklerinde birtakım zorluklar çekebiliyorlar. Çünkü oradaki oturmuş sistemi Türkiye’de bulamadıkları zaman aslında biraz esnek olmak gerekiyor. Türkiye’de henüz bazı sistemler oturmadığı için biraz zaman gerekiyor, yapılmak istenen şeylerin oturması için. O noktada kendisi de zorlanmıştır. Fenerbahçe gibi büyük bir camianın kimyası çok farklı. O dönem şampiyonluk hasreti de vardı. Yeni bir başlangıç süreciyle büyük bir beklenti vardı. Yapabildikleri kadar yapamadıkları da olmuştur. Ancak başarısız saha sonuçları hepimizi üzdü” dedi.
“HEDEF HER ZAMAN ŞAMPİYONLUKTUR”
Sarı-lacivertlilerin o dönemde kadrosuna kattığı isimlerin de zorlandığını dile getiren Onur Başar, “Hepimiz için zor bir süreçti. Hatırlarsınız, herkesin bildiği bir seçim süreci yaşanmıştı ve büyük bir değişim sürecine girilmişti. O sürece adapte olmak zordu. O dönem gelen oyuncular için de Slimani, Benzia, Ayew olsun onlar da Avrupa’dan geldikleri için değişim süreci olumsuz etkilemiş olabilir onları. Eleştirileri anlayabiliyorum, hedef her zaman şampiyonluktur çünkü. Ancak o süreci en büyük ana faktörü çok kısa sürede çok hızlı bir değişimin olması gibi düşünüyorum” açıklamasını yaptı.
Phillip Cocu’nun başka bir süreçte daha başarılı olabileceğini ifade eden Onur Başar, “Cocu sürecinde ülkesinin dışına ilk defa çıkmıştı. Avrupa’daki ortamı ve Türkiye’deki ortamı biraz farklıydı tabii ki. Değişim sürecine denk geldiğinde o da zorluklar yaşadı. O günlere dönüp baktığımızda onun için zor bir zamandı. O geldiğinde bence doğru zaman değildi. Başka bir süreçte gelse bence daha başarılı olurdu” yorumunda bulundu.
“İLGİ ARTTIKÇA MARKA DEĞERİ DE ARTACAK”
Son olarak kadın futbolunu değerlendiren Onur Başar şu ifadeleri kullandı:
“Kadın futbolu aslında yıllardır var olan bir alan. Fenerbahçe’de kadın futbolu kurduğumuz dönemde en çok Beşiktaş bilinen bir camiaydı bu branşta. Son 2 yıldır Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’un da işin içine girmesiyle beraber tabii ki kadın futbolu daha çok takip edilebilir hale geldi. Tabii ki bunun sürdürülebilir olması için, maliyetler artıyor çünkü, geliri de olması lazım. Yayın geliri, sponsor geliri olması lazım. Avrupa daha ileride bizden tabii ki. Bizim bunun için federasyonumuzla birlikte bazı şeyleri hızlandırmamız gerekiyor. İlgi arttıkça marka değeri de artacak.”
Bir yanıt bırakın