7 Ekim’de Hamas’ın barbarca saldırısından sadece birkaç hafta önce Mossad Başkanı David Barnea Katar’ın Başkenti Doha’ya gitti.
Dünkü New York Times’e göre Katarlı yetkililer tarafından ona “Katar’ın Hamas’a her ay yapmakta olduğu ödemelerin devam etmesini onaylayıp onaylamadığı” soruldu.
Mossad Başkanı Barnea “evet, devam edebilir” cevabını verdi. İsrail hükümeti Doha’dan Katar’a gelen parayı memnuniyetle karşılıyordu. Yaklaşık 10 yıldır milyarlarca dolar Katar’dan Hamas’a, İsrail’in onayıyla böyle aktı.
Katar ödemeleri “bilinen bir sırdı (!!)”
İsrail medyasında bile zaman zaman yer alıyordu. New York Times’ın satırlarıyla devam…
İsrail’in eski Savunma Bakanı Avigdor Lieberman, “Hamas’ın İsrail’e saldırmak için donanımını ve yeteneklerini geliştirdiğine” dair endişelerini bir notla Netanyahu’ya ve Genelkurmay Başkanına bildirmişti.
KEREM ŞALOM KAPISI
İsrail güvenlik yetkilileri her ay İsrail-Ürdün sınırında Katarlı diplomat Muhammed el-Emadi ile buluşuyorlardı. Oradan el-Emadi’yi Kerem Şalom sınır kapısından Gazze’ye sokuyorlardı.
Amaç…
“Hamas’ın Gazzelilerin maaşlarını, sosyal ve sağlık giderlerini karşılamaktı.”
Ama…
Hamas, Katardan gelen bu paraların bir kısmına “silahlanmak için” el koyuyordu.
Peki…10 yıldan fazla süredir İsrail’i yöneten Netayahu bile bile Hamas’a akan bu paraya neden göz yummuştu?
Cevabı şöyle:
“Hamas’ın eylemsizliğini satın almaktı…”
Netanyahu’nun mantığı “Hamas’ın Gazze’yi yönetecek kadar güçlü olması ancak eyleme geçmekte İsrail tarafından caydırılabilecek kadar da zayıf kalmasıydı.”
Bir yanda güçlü bir Hamas, öte yanda Batı Şeria’daki Filistin yönetimi… Filistinlilerin “iki başlı olması” statükoydu.
Netanyahu bu statükonun sürdürülmesinden yanaydı.
Böylece “Filistin devletinin kurulması için baskıları” savuşturabiliyordu.
“İki Filistin yönetimi var. İkisi de birbirinin gözü oyacak kadar düşman. Hangisiyle görüşeyim” diyebiliyordu.
Katarlı Diplomat Khalid Mohammed Al-Emadi her ay Hamas’a milyonlarca doları İsrail yetkililerinin gözetimi altında elden veriyordu.
Netayahu (sağda) bile bile Hamas’a akan bu paraya neden göz yummuştu? Mossad Başkanı David Barnea (solda), 7 Ekim’den önce Katar ziyaretinde bu paranın Hamas’a verilmesi için ‘devam edebilir’ kararını iletmişti.
ABD VE ÇİN DE
Amerika başkanları Obama, Trump ve Biden dönemlerinde de “Katarlıların Gazze’ye para operasyonları ABD tarafından desteklendi.”
Başka kanallardan da Hamas’a para akışlarına İsrail ve ABD göz yumdu.
Örneğin Mossad ajanları “Çin Merkez Bankası aracılığıyla nakit akışını durdurmaya çalışmak için” Çin’e gittiler.
Onlardan biri olan Uzi Shaya, Hamas terör saldırısının kurbanı bir ailenin Amerika’da açtığı davada “Çin Merkez Bankası aleyhine ifade vermeye” çağırılmıştı.
Uzi Shaya Mossad’dan izin istedi. Mossad, iznin de ötesinde “ifade vermesini teşvik” etti. Ama bu arada Çin, Netanyahu’ya bir resmi ziyaret önerisinde bulundu.
Ansızın hava değişti.
Mossad eski ajanı Uzi Shaya’ya “ifade vermemesini” bildirdi.
Çin Merkez Bankası
MADALYONUN DİĞER YÜZÜ
Ancak…
Madalyonun diğer yüzünde Hamas hazırlıklarının farklı olduğunu görenler ve uyarıda bulunanlar da vardı.
2016’da Avigdor Lieberman Savunma Bakanı olduktan sonra Başbakan Netanyahu’ya ve İsrail Genelkurmay Başkanına gizli bir uyarı notu yazdı.
“Hamas’ın İsrail’e saldırmak için askeri donanımlarını ve yeteneklerini geliştirdiğini” belirterek “önce İsrail’in saldırması gerektiğini” önerdi.
Bir kopyası The Times Gazetesi yer alan notta İsrail’in hedefini “Hamas’la bir sonraki çatışmanın nihai hesaplaşma olmalı” diye belirliyordu.
Böyle bir önleyici saldırının “Hamas askeri kanadı liderlerinin çoğunu ortadan kaldırabileceğini” de iddia ediyordu.
Netanyahu ise “çatışma” yerine “Hamas’ın kontrol altında tutulabilir eylemleriyle, statükonun satın alınması” politikasında ısrarlı oldu.
Belki de “kadim Yahudi inancı” olan “barışın satın alınması….”
Hz. İbrahim’e oğlunun yerine kurban etmesi için Tanrı koç göndermişti.
Kerem Shalom Sınır Kapısı…
YAHUDİLER, DÜNYA VE PARA
Anlatayım…
Ünlü Fransız yazar Jaques Attali’nin kitapları 6 milyonu aşan basımla
pek çok dile çevrilmiştir.
Fransa Cumhurbaşkanı özel danışmanlığı ve Fransa’nın önemli üniversitelerinde öğretim üyeliği yapmıştır.
Attali Cezayid doğumlu Yahudi’dir.
Attali “YAHUDİLER, DÜNYA VE PARA- Yahudi Halkının Ekonomik Tarihi” kitabından satırlar yansıtıyorum.
Büyük tufandan hemen sonra
Tanrı karar verir:
Bir halkı kendine aracı yapacaktır.
Bu halktan örnek olmalarını ve dünyayı günahlarından arındırmalarını ister.
“İbrani” halkı işte böyle doğar.
Bu halk “Yahudiler” olarak anılacaktır.
Adı sonraları Hz. İbrahim olan Abram o halka mensuptur.
Kenan’a yerleştikten sonra Tanrı ona iki emir verir.
İlk emir bu toprakları genişletmek ve değerlendirmektir.
Tanrı İbrahim’den kendisine hizmet etmesi için zengin
olmasını ister.
Nitekim yaratılış (13,2), İbrahim’in servetinin büyümesini gururlar kaydeder.
İkinci olarak Tanrı, İbrahim ve Sara’nın oğlu İshak’ın boğazının kesilerek kurban edilmesini engeller.
İnsanoğlunun kurban edilmesini yasaklar. (Hz. İbrahim’e oğlunun yerine kurban etmesi için bir koç göndermesi olayı. G.C)
Böylece Tanrı,
binlerce yıldır süregelen dini cinayetlere salt İbraniler açısından bir son vermiş olur.
Tanrı’nın insan kurbana ihtiyacı yoktur. Tanrı, yaratılışta insanı farklı bir yere koymuş olur.
Tanrı’nın seçtiği halka vermiş olduğu bu iki emir arasında bağ vardır. “Zenginlik ve para şiddeti engelleyecek
en iyi yoldur.”
Netanyahu yıllarca “Hamas’ın şiddetini kadim öğretiye göre parayla satın almayı” mı yeğlemişti?
………………….
“Kadim öğreti, barışın satın alınması, vaat edilen topraklar ve Şeria’da 400 şekele satın alınan ilk toprak” bir sonraki yazıda devam.
Bir yanıt bırakın