Stresi yönetebiliriz. Evet! Çoğumuzun baş etmekte zorlandığı stresin birçok sebebi olabilir; ancak yeterli ve dengeli beslenme, uyku ve egzersizin yanı sıra meditasyon, nefes çalışmaları ve sevdiklerinizle vakit geçirmek, stres yönetiminde atacağınız en iyi adımlardan.
Hepimizin gün içinde stres yaşadığı anlar oluyor. Trafik, telefon konuşmaları, yemeğin geç gelmesi, belki de işte yaşanan küçük bir yanlış anlaşılma… Stresin birçok sebebi olabilir; ancak yeterli ve dengeli beslenme, uyku ve egzersizin yanında meditasyon, nefes çalışmaları ve sevdiklerinizle vakit geçirmek, stres yönetiminde atacağınız en iyi adımlardan. Nisan ayının Stres Farkındalık Ayı olarak kabul edildiğini biliyor muydunuz? Nisan ayına veda ederken stresinizi de daha kolay yönetmeniz için bazı önerilerim var. Bir araştırma, stres seviyesi yüksek bireylerin bağışıklık hücrelerinin daha az olduğunu söylüyor. 50 yaş üstü 5 bin 744 yetişkinin incelendiği çalışmada, yüksek stres puanlarına sahip bireylerin kanında, hastalıklarla savaşan bağışıklık hücrelerinin daha az olduğu görülmüş.
ÇOCUKLAR ÜZERİNDE ETKİLİ
Çocukların yeme davranışları üzerinde ailenin etkisinin olabileceğini biliyoruz. Peki, bu etkiyi siz doğmadan önce de gösterebileceğini söylesem? Nature Communications dergisinde yayımlanan araştırmada, bir babanın diyetinin çocukları üzerinde nasıl bir etkisi olduğu araştırılmış. Sonuçlar erkek ve kız çocuklarında durumun farklı olabileceğini söylüyor. Erkek çocuklarda kaygı ve stres düzeyi etkilenirken kız çocuklarda ise metabolik sağlığın etkilenebileceği belirtiliyor. Babanın beslenmesinin yalnızca kendi üreme sağlığı üzerinde değil, aynı zamanda çocukları üzerinde etkileri olabileceği vurgulanmış. Araştırmacılar gelecek nesilde metabolik hastalık ve duygu durum bozuklukları riskini azaltmada ailenin rolü olduğunun altını çiziyor.
150 DAKİKA EGZERSİZ
Egzersizin zihinsel sağlığınız ve kalp sağlığınız için iyi olduğunu duymuşsunuzdur. Çok yeni bir araştırma, bu üçlünün birlikte çalıştığını öne sürüyor. Amerikan Kardiyoloji Koleji Dergisi’nde yayımlanan araştırmada, 50 binden fazla yetişkinin verileri analiz edilmiş. Depresyonlu bireyler arasında egzersizin faydalarında iki kattan fazla artış bulunduğu önemli sonuçlar arasında. Kalp sağlığı ve zihinsel sağlığınız için haftada 150 dakika egzersizi hedefleyin.
İŞLENMİŞ GIDALAR RUHA ZARAR
Son yıllarda çok fazla yapay, işlenmiş gıdaya maruz kaldık. En yaygın olanları arasında yüksek oranda rafine edilmiş tahıllar, fast food, şekerli içecekler, paketli gıdalar yer alır. İşlenmiş gıdalardan oluşan bir beslenme programının depresif belirtilerin yaklaşık yüzde 20-50 oranında artırabileceğini gösteren çalışmalar var. British Medical Journal’da yayımlanan bir araştırma bu gıdaları yüksek miktarda tüketen kişilerde anksiyete, depresyon, obezite, metabolik sendrom, kolorektal kanser dâhil bazı kanser türleri ve erken ölüm riskini artırabileceğini söylüyor.
ANTİSTRES MİNERALİ MAGNEZYUM
Konu stres olunca akla ilk gelenlerden biri magnezyum. Öyle ki magnezyum, antistres minerali olarak tanımlanıyor. Özellikle muz iyi bir magnezyum kaynağı olmasının yanında vücutta serotonin, yani mutluluk hormonunu artırmaya yardımcı oluyor. Magnezyum kaynağı besinlere beslenmenizde yer verin. Bu besinlere avokado, muz, brokoli, bitter çikolata, kabak çekirdeği, ıspanak gibi besinler örnek verilebilir. Magnezyumun pek çok formu bulunuyor. Eğer takviye olarak alıyorsanız bilişsel sağlık için L-treonat formunu içermesine özen gösterin. Depresif durum stres ve anksiyete gibi bozukluklarda olumlu etkisine dair pek çok araştırma var.
BAKLAGİLLERE SOFRANIZA YER AÇIN
Bazı araştırmalar stres ve depresyonun bağırsak geçirgenliğini artırarak otoimmün hastalıklara yatkınlığı artırabileceğini söylüyor. Yoğurt, kefir, fermente gıdalar bağırsak dostu besinler listesinde. Fermente gıdalar, tam tahıllar, yağlı tohumlar ve baklagiller tüketerek aynı zamanda ruh hali ile ilişkili olan GABA (Gamma-aminobutirik asit) seviyelerini artırabilirsiniz. GABA’nın en önemli fonksiyonlarından biri, merkezi sinir sistemindeki belirli sinyalleri bloke ederek beyni yavaşlatmasıdır. Bu da stres ve anksiyeteyi en düşük seviyeye indirir. GABA, ayrıca mutluluk hormonu olarak da bildiğimiz serotonin ile birlikte çalışıyor. Haftada en az iki kez baklagilleri sofranızda bulundurun, hatta filizlendirilmiş bakliyat tercih edin, bu sayede daha iyi emilim ve biyoyararlanım sağlamış olursunuz.
Bir yanıt bırakın