İş gücü piyasasına yönelik rekabet soruşturmasında sözlü savunmaların yapılacağı toplantının tarihi belli oldu.
Rekabet Kurumunun, iş gücü piyasasının rekabetçi yapısını korumayı hedeflediği ifade edilerek, bu çerçevede kanunun ihlal edilip edilmediğinin tespiti amacıyla Rekabet Kurulunca soruşturma açıldığı kaydedilmişti.
37 teşebbüse yönelik centilmenlik anlaşması soruşturması
Rekabet Kurulunda iş gücü piyasasına yönelik centilmenlik anlaşmaları nedeniyle Türkiye genelinde faaliyet gösteren 37 teşebbüs hakkında yürütülen soruşturmanın sözlü savunma toplantısı, 21-22 Şubat’ta yapılacak.
Rekabet Kurumu internet sitesinden bir duyuru yayınladı.
Toplantı çevrim içi takip edilecek.
Soruşturmada sözlü savunma aşaması
Bu 37 teşebbüs hakkında Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesinin ihlal edilip edilmediğinin tespiti amacıyla yürütülen soruşturmada sözlü savunma aşamasına gelindi.
37 teşebbüs hakkında yürütülen soruşturmanın sözlü savunma toplantısı, 21-22 Şubat’ta Rekabet Kurulu’nda yapılacak.
“İş gücü piyasalarına baskı”
Kurumun internet sitesinde, Kurulun soruşturma açma gerekçelerine yer verilerek; son yıllarda iş gücü piyasalarına ilişkin işverenlerin sahip olduğu pazar gücünün, çalışan ücretlerinin azalmasına veya baskılanmasına ve çalışma koşullarının rekabetçi seviyelerin altında kalmasına neden olduğuna yönelik görüşlerin arttığı belirtilen kararda, şu değerlendirmelerde bulunulmuştu:
Özellikle iş gücü piyasalarında emek için rekabet halinde olan işveren konumundaki teşebbüslerin aralarındaki doğrudan/dolaylı anlaşmalar yoluyla çalışanların teşebbüsler arasındaki transferini engellemeleri, çalışanları daha yüksek ücretler ve daha iyi koşullar sunan iş fırsatlarından mahrum bırakabilmektedir. Böylece emek faktörünün teşebbüsler arasındaki hareketliliğinin azalmasıyla ve/veya emeğin karşılığı olan ücretlerin suni şekilde gerçek değerini bulamamasıyla iş gücü piyasalarındaki rekabetçi yapı zarar görebilmektedir. Bu durum değerini bulamayan iş gücünün, emeğinin karşılığını alabileceği başka pazarlara veya yurt dışına yönlenmesine yol açabilmektedir. Bu kapsamda iş gücü piyasalarında her geçen gün artan rekabet otoriteleri uygulamalarıyla birlikte emek faktörünün teşebbüsler arasında sağlıklı bir şekilde geçişinin sağlanması hedeflenmektedir. Böylelikle bir yandan çalışanların rekabetçi seviyelerin altında kalan ücretlerle çalışmasının önüne geçilebilecekken, diğer yandan çalışanların daha etkin bir şekilde hizmet sunabilecekleri teşebbüslerce istihdam edilmesiyle ve fikirlerin/yeteneklerin teşebbüsler arasında yayılmasıyla teşebbüslerin küresel rekabetçiliğinin artması gibi faydalar elde edilebilecektir.
Bir yanıt bırakın