Avusturya’dan 8 yıl önce Türkiye’ye gelen 34 yaşındaki Hava Çetinkaya, 4 yıl önce Fesih H. ile tanışarak dini nikah kıydı. İddiaya göre bir süre sonra Fesih H., Çetinkaya’ya psikolojik ve fiziksel şiddet uygulamaya başladı. Bu sırada hamile kalan Çetinkaya şiddet görmeye devam etti. Fesih H.’nin şiddetine dayanamayan kadın 30 Mart tarihinde koruma kararı talep etti.
İddiaya göre, koruma kararı için karakola giden kadın, yolda Fesih H.’nin beyzbol sopalı saldırısına da uğradı. 2 yaşındaki kızı ile dışarı çıkamadığını belirten Çetinkaya, yetkililere seslenerek Fesih H.’nin tutuklanmasını talep etti.
“BEYZBOL SOPASIYLA ARABANIN CAMINI İNDİRDİ”
Yaklaşık bir buçuk yıldır şiddet gördüğünü iddia eden Çetinkaya, “Avusturya’da doğdum, 8 yıl önce Türkiye’ye geldim. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin bana sunduğu bir mavi kart ile burada süresiz oturum hakkına sahibim. 4 yıl önce biriyle tanıştım, kendisi 4 çocuk sahibi evli bir adamdı. Bir süre sonra eşiyle mutsuz olduğunu söyledi, birlikte yaşamaya başladık. Mutsuz olduğu halde eşinden ayrılamayacağını belirtti. Ben burada yalnızım, kimsem yok. Tutunacak biri sandım ve tutundum. İmam nikahı ile evlendik ardından bir bebeğimiz oldu. Hamileliğimden önce de şiddet görüyordum, her defasında affediyordum. ‘Bir daha yapmaz’ dedim ama artık yeter. En son benden telefonumu istedi telefonumu vermeyince telefonumu ortadan ikiye ayırdı. Günlerce beni takip etti. Günlerce tehdit etti. Çocuğum ile dışarı çıkamıyorum. En son uzaklaştırma kararı onaylandıktan sonra imza atmak için evden çıktım. Taksiye bindikten sonra dönüş için yeterli paramın olmadığını fark ettim. Daha sonra bir tanıdığımı arayarak gelip beni almasını rica ettim, sağ olsun gelip kendisi beni aldı. Evime bırakırken yolumuzu kesti. Bu durumun tesadüf olduğunu söyledi ama tesadüf değil. O esnada bizi yoldan çevirerek beyzbol sopasıyla mazlum bir insanın arabasının camını indirdi” dedi.
“BİR ÖZGECAN DA BEN OLABİLİRDİM”
Mahkemenin 30 gün süreyle koruma kararı verdiği Hava Çetinkaya, yetkililere seslenerek “Çocuğumla bir buçuk haftadır hapis hayatı yaşıyoruz. Çok kez şikayet ettim ama kimse bir şey yapmadı. Uzaklaştırma kararım bu olanların ardından 1 hafta sonra onaylandı. O bir hafta içerisinde ben ölebilirdim. Bir Özgecan da ben olabilirdim. Bunu mu istiyorlar? Ölmemi mi bekliyorlar? Böyle magandaların diğer kadınlar için de dışarıda durmasını istemiyorum. Bana dediği tek şey, ‘Sen burada yalnızsın. Biz burada kalabalık bir aileyiz. Yani seni deport ettireceğiz.’ diyor. Ben ölümden korkmuyorum, sadece onun yanlış bir şey yapıp hem kendini beni hem çocuğumuzu öldürmesinden korkuyorum. Ölümü bile kabul ettim. Yetkililerden yardım istiyorum. Artık dayanamıyorum ” dedi.
?
Bir yanıt bırakın