Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği’nce (TSÜAB) Antalya’da düzenlenen ‘Geleceğimiz için tohum’ temalı 2022 Uluslararası Tohum Çalıştayı’nın açılışına katıldı. Çalıştayda Türkiye tohumculuk sektörünün yanı sıra Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, İran dahil birçok ülkeden sektör temsilcisi yer aldı. Tarımın, insanlık tarihi için her zaman stratejik sektör olduğuna değinen Bakan Kirişci, küresel boyutta iklim değişikliğinin neden olduğu olumsuzluklar, Covid-19 pandemisi ve Ukrayna-Rusya savaşının eklenmesiyle tarım ve gıda sektörleri üstündeki risklerin daha da arttığını vurguladı. Tüm dünyanın, gıda arz güvenliği için ulusal ve uluslararası çözüm yolları aradığını belirten Kirişci, Türkiye’nin, başta tahıl koridoru mutabakatı olmak üzere birçok uluslararası krizde anahtar ülke haline gelmesinin, tüm dünyanın takdirini topladığını kaydetti.
Bakan Kirişci, tarımı milli güvenlik meselesi olarak kabul ettiklerini söyledi. Tarımsal üretimin, gelecekte dünya gündemini daha da çok meşgul edeceğini kaydeden Kirişci, “Dolayısıyla bugün attığımız adımlar, geleceğimize sahip çıkmak ve gelecek kuşaklara yaşanabilir, gelişmiş bir ülke bırakmak anlamına geliyor. Ülkemiz tarımsal üretim, tarım teknolojileri ve gıda sanayisinde dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir” dedi.
BİTKİSEL ÜRETİMDE ‘REKOR’ HEDEFİ
Tarımsal güce ilişkin verileri de paylaşan Bakan Kirişci, 23,4 milyon hektar işlenen tarım arazisi ve 14,6 milyon hektar çayır mera varlığıyla Türkiye’nin toplam tarım alanı açısından dünyada 31’inci sırada olduğunu açıkladı. Kirişci, “Dünya Bankası 2020 verileri dikkate alındığında; tarımsal hasıla ile Avrupa’da birinci, dünyada ise ilk 10’da. Son 20 yılda bitkisel üretim miktarımızı yüzde 20 artırdık ve 98 milyon tondan 2021 itibarıyla 117 milyon tona ulaştırdık. Bu miktarı, 2022’de 127,6 milyon tona ulaştıracağız. Bu da toplam bitkisel üretim miktarı açısından tüm zamanların rekoru olacaktır. Bu başarının arkasındaki en önemli unsur, verimliliğe dayalı olan tohumculuk politikamızdır” diye konuştu.
100 MİLYAR DOLARLIK SEKTÖR
Tohumculuğun, gıda arz güvenliğinin en önemli ayaklardan biri ve tohumun bir anlamda yaşam sigortası olduğunu söyleyen Kirişci, “Tohumculuk, stratejik bir konudur. Tohumculuk sektörü, bugün dünya çapında 100 milyar dolara ulaşan oldukça büyük bir pazardır. Bu nedenle tohumculuk, ülkelerin kendi yeterliliğinin hatta özgürlüğünün anahtarı olarak görülmekte ve tarım politikalarının merkezini oluşturmaktadır. İleri teknoloji ve yoğun bilimsel çalışmalar gerektiren tohumculuk sektörü; bugün, gelecek senaryolarını şekillendiren en güçlü sektörlerden biri haline gelmiştir” dedi.
TOHUMUN YÜZDE 96’SI TÜRKİYE’DEN
Tohumculuk sektörü verilerini de açıklayan Kirişci, son 20 yılda sertifikalı tohum üretiminin 9 kat artışla 1,3 milyon tona çıktığını belirterek, “Sektördeki değerli tohumcularımızın gayretleriyle ülkemizde kullanılan tohumun yüzde 96’sı yurt içinde üretilmektedir. Türkiye, 117 ayrı ülkeye tohum ihracatı gerçekleştirmektedir. Islah ettiğimiz çeşitler sadece ülkemizde değil Orta Asya, Balkanlar, Orta Doğu ve Afrika ülkelerinde de üretilmektedir. Bugüne kadar 14 bin 490’ı tescilli, 1668’i üretim izinli olmak üzere toplam 16 bin 158 çeşidi kayıt altına aldık” diye konuştu.
2023 DESTEK BÜTÇESİ 978 MİLYON TL
Tohumculuk sektöründe ıslah çalışmalarını önemsediklerini belirten Bakan Kirişci, son 2 yılda destekleme fiyatlarında en yüksek artışı, sertifikalı tohum kullanım desteğinde sağladıklarını söyledi. Kirişci, bu yıl yaklaşık 400 milyon TL olan sertifikalı tohum destekleme bütçesini yüzde 145’lik artışla 2023 yılı için 978 milyon TL’ye çıkardıklarını dile getirdi. Destekleme politikalarına bütüncül yaklaşımla devam edeceklerini kaydeden Kirişci, “Bakanlığımız araştırma enstitülerimiz bünyesindeki 32 gen bankamızda 318 bin genetik materyal korunmaktadır. İki tohum gen bankamızda ise yaklaşık 3 bin 400 türe ait 119 bin 175 tohum örneği koruma altındadır” dedi.
GDO İDDİALARINA KARŞI KİTAPÇIK
GDO iddialarına ilişkin de konuşan Bakan Kirişci, şunları söyledi:
“’Yanlış değerlendiriyorlar’ demek yerine sektör olarak kendimizi doğru anlatmamız, mutlak surette doğru bilinen yanlışların doğrusunu bizim öğrenmemiz, gerçeğini bizim göstermemiz gerekir. Bakanlık olarak ‘İddialar ve Gerçekler’ adı altında bir kitapçık oluşturduk. Bunu başta Meclis’imizin üyeleri ve bütün paydaşlarımız ile paylaşıyoruz. Rusya- Ukrayna savaşı sürecinde açtığımız bir koridor var; adı tahıl koridorudur, başka bir koridor değil. Tarımın bu kadar öne çıktığı, bu kadar öneminin anlaşıldığı dönemde bizim mutlaka tarımda akıl ve alın terini birlikte dökmemiz gerekir. Dökülen sadece alın teri olmamalıdır, akıl teri de olmalıdır. Tohumculuk gibi önemli bir alanda daha fazla çaba, daha fazla bilimsel yaklaşım sergilenmek gerekir. Yerlilik, evet önemli bir mesafe katettik, millilik konusunda da çalışmalara daha fazla önem vermemiz gerektiğini belirtmek isterim.”
COP 16 İÇİN ANTALYA TEKLİFİ
Kanada’daki 4 günlük ziyaretten de bahseden Bakan Kirişci, “BM Biyoçeşitlilik Konferansı (COP) 16’nın önder ülke veya başkanlık dönemi, bize geçmiş oluyor. 2024’ten itibaren 2026’ya kadar artık Türkiye’nin başkanlığında biyolojik çeşitlilikle ilgili sözleşmenin gereği olan Taraflar Konferansı da artık başlamış olacak. Muhataplarımıza Antalya’yı teklif ettik. İstiyoruz ki COP16’ya Antalya’mız ev sahipliği yapsın. 2 yıllık bir sürecimiz var” diye konuştu.
2023 TOHUM HEDEFİ 1,5 MİLYON TON
TSÜAB Başkanı Yıldıray Gençer ise “Dünya artık gıdanın önemini bir kez daha anlamaya başladı. Dünya nüfusu artıyor, ekilebilir topraklar her geçen gün azalıyor. Kendi tohumunu üretebiliyor olmak; en az kendi savunma sistemlerine sahip olmak kadar önemlidir. Türkiye tohumculuk sektörü temsilcileri olarak coğrafyamıza ait ürünlerde yüzde 100, diğer ürünlerde de yüzde 90’ın üzerinde kendi tohumlarımızı üretebilir hale geldik” dedi.
Türkiye’de 1 milyon ton sertifikalı tohum hedefine 2017 yılında ulaştıklarını söyleyen Gençer, “2023 hedefimizi; 1,5 milyon ton olarak belirledik. Bizim firmalarımızın, üreticilerimizin altyapıları 2,5-3 milyon ton sertifikalı tohum için yeterli. Bütün çiftçilerimize sertifikalı tohumun ulaştırılmasında bakanlığımızın desteği çok önemli” diye konuştu.
TSÜAB’ın kuruluşu esas alındığında, son 15 yılda sertifikalı tohum üretimini yüzde 800 oranında artırarak 1 milyon 325 bin tona ulaştırdıklarını belirten Gençer, GDO iddialarıyla ilgili de “Ülkemizde GDO’lu üretim söz konusu değilken bunun gündemde tutulması, ‘Tohumculuk sektöründe dışa bağımlıyız’ gibi yanlış algılar ile sektörümüz töhmet altında bırakılmakta. Tohumculuk konusunda ne yazık ki bilenlerden daha çok bilmeyenler konuşuyor. Bazı unvanlara sahip kişiler, tohumculuk konusunda yanlış bilgiler veriyor. Dünya standartlarında bütün çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. (DHA)
Bir yanıt bırakın