Çernobil’de yaşayan köpekler diğerlerinden çok farklı: İşte detaylar

1986’da Ukrayna’daki Çernobil Nükleer Santrali’nin dört numaralı reaktöründe meydana gelen arıza ve soncunda yaşanan patlama, yüksek miktarda radyoaktif maddeyi dışarıya püskürtmüştü. Atmosfere ve çevreye saçılan radyoaktif atomlar Avrupa’ya, Karadeniz’e ve hatta Kuzey Amerika’ya ulaşmıştı. Santrali çevreleyen alanda ekolojik bir felaket yaşanmış ve popülasyon etkilenmişti.

Çernobil faciasından sonra yönetim, bölgedeki birçok köpek de dahil olmak üzere evcil hayvanları avlama kararı almıştı ancak evcil hayvanlardan bazıları yakalanmaktan ve öldürülmekten kurtulmuştu. Kurtulan köpekler halen Çernobil Yasak Bölgesi içinde yaşıyor. Bu köpekler Clean Future Fund tarafından bölgede bakılıyor ve besleniyor.

Çernobil’deki köpekler diğerlerinden farklı

Bu çok feci bir felaket olsa da öğrenebileceğimiz çok değerli bilgiler de orada araştırılmayı bekliyor. Bu bağlamda bir gurup araştırmacı bu köpeklerin DNA’sını inceleyerek, kronik radyasyona maruz kalmanın fizyoloji ve sağlık üzerinde nasıl uzun süreli etkilerini gözlemleyecek. Science Advances dergisinde 3 Mart’ta yayınlanan yeni bir çalışmada, araştırmacılar Çernobil çevresindeki köpek popülasyonunun genetiğini çözmek için yola çıktılar ve bölgeyi yuva olarak gören 302 köpeğin genlerini karakterize ettiler.

Ulusal Sağlık Enstitüleri Ulusal İnsan Genomu Araştırma Enstitüsü’nde genetikçi ve çalışmanın yazarı Elaine Ostrander, “Yüksek ve düşük seviyelerde radyasyona maruz kalmayı içeren zorlu bir ortamın, bu bölgede 15 nesil boyunca yaşamış ve üremiş hayvanların DNA’sını nasıl etkileyebileceğini görme şansı sunuyorlar” dedi.

Çernobil’deki köpekleri Avrupa’nın başka yerlerindeki safkan köpeklerle karşılaştıran ekip, Çernobil Nükleer Santrali’nin yakınında yaşayan köpeklerin genetik olarak farklı ve kapalı bir aile olduğunu ortaya çıkardı.

Çernobil, radyasyonla mücadelemize yardımcı olabilir

Araştırmacılar toplanan 400’den fazla DNA örneği ile köpeklerin bulundukları ortama nasıl adapte olduklarını ve nasıl hayatta kaldıklarını derinlemesine inceleyecek. Belki de santrale yakın köpeklerde zamanla hayatta kalma avantajı sağlayan bazı genler açılmış ya da kapanmış olabilir. Güney Carolina Üniversitesi’nde biyolog olan ve felaketin ardından Çernobil çevresindeki organizmaları uzun süre inceleyen ve makalenin yazarlarından biri olan Tim Mousseau, şu anda 400 örneğin yarısından fazlası için tam bir DNA dizisi elde edildiğini belirtti.

Bu arada, bu çalışma Çernobil’deki yaşam için yapılan ilk araştırma değil. Köpekler Çernobil’de incelenen ilk büyük memeli olsa da daha pek çok tür (böcekler, kuşlar vb.) incelenmiş durumda. Kirlenmeden etkilenen bölgelerde türlerin bolluğunun kesin olarak azaldığı da keşfedil. Ancak burası altın madeni gibi değerli bir yer. Zira, 2020 yılında yapılan bir diğer çalışmada melanin pigmentinin yüksek düzeyde olduğu bir mantar türü keşfedildi. Melanin, radyasyonu emip enerjiye dönüştüren bir pigment. Yüksek düzeyde melanin üretmek, radyasyon tehdidinin her zaman mevcut olduğu astronotlar için bir kurtarıcı olabilir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*