Milliyet’in usta kalemlerinden Bilal Meşe, CEV Avrupa Şampiyonası’nda Sırbistan’ı finalde 3-2 mağlup ederek tarihte ilk kez Avrupa şampiyonluğunu yaşayan Filenin Sultanları’na övgüler yağdırdı. Meşe, bugünkü yazısında “Sizlerle ülke olarak ne kadar gurur duysak azdır, Avrupa’yı dize getirdiniz, helal olsun.” ifadelerini kullandı.
İşte Bilal Meşe’nin “Türk kadınının gücünü kimse hafife almasın” başlıklı yazısı:
“BEŞİKTAŞ’I İZLERKEN AKLIM FİNALDE”
Kusura kalmayın, bizim kulvarı bu hafta pas geçiyorum, tek satır futboldan, takımlardan, transferlerden, kimin iyi, kimin vasat olduğundan dem vurmayacağım, çünkü ortada büyük bir zafer söz konusudur.
Ülkemizi ayağa kaldıran, sokaklara döken, bizleri mutlu eden, gurur ve onur veren Avrupa’nın en büyüğü FİLENİN SULTANLARI’nı dilim döndüğünce öne çıkaracağım. Onlar bunu hak ediyor, hem de sonuna kadar…
Futbol bizim ekmek paramız, haber ve yorumlar yapıyoruz… Ne var ki, 48 yıllık yol arkadaşım Şerife, öyle pek futbolla ilgilenmez, ara sıra göz ucuyla bakar maçlara hepsi o kadar. Fakat ben onun kadar voleybol ve basketbol fanatiği tanımadım dersem abartmış olmam. Öyle ki bu iki branş bazen futbolla çakışıyor, tabii ki ufak tefek takışmalar oluyor, ama sonunda tatlıya bağlıyoruz. Ben salonda, o mutfakta maçlarımızı izliyoruz, yani sataşmalar büyük boyutlara hiç ulaşmadı bugüne kadar!
Voleybolda finaller boyunca telefonum hiç susmadı, yazlıkta olduğu için her saat arıyor, ‘Bak Bilal, voleybolcularımızın maçı var, sakın unutma” diyerek, saatine, maçın hangi kanalda olduğuna kadar bilgi aktardı sürekli. Sadece beni mi, tüm aile fertlerine uyarı mesajları attı sürekli. İşin özeti Meşe ve Say ailelerini futboldan kopardı, voleybola angaje etti.
Düşünün filede finalin oynandığı gün, yani pazar akşamı Beşiktaş-Sivasspor maçı da var. Karşılaşmayı izlerken, aklım filedeki finalde, inanın maç yorumuma konsantre olmakta güçlük çektim! Artı yine aynı saatte Ankaragücü-Fenerbahçe maçı vardı ama valla televizyondan FİLENİN SULTANLARI’nın Sırbistan mücadelesini izledim, diğer yandan tabletten maçı açtım, açmasına da öyle alıcı gözüyle izlediğimi söylemem. Düşünün İsmail Yüksek’in çift sarıdan atıldığını bile hatırlamıyorum, ertesi gün gazetelerden öğrendim!
TÜRKİYE’DE HAYAT DURDU
Gelibolu’da yaşıyorum, gündüz çarşıda dolaşırken, insanlar varsa yoksa Filenin Sultanları’nı konuşuyor, olası bir zaferde konvoy oluşturmanın hesabını yaptılar, çok hoşuma gitti. Neyse sahile büyük ekran kuruldu, sadece burada mı, Çanakkale’de, hatta ülkemizin her yöresinde, ki sosyal medyadan gördüm. Artı sosyal medyada Filenin Sultanları, birinci sıraya oturdu, gerek twitter, gerek facebook ve instagram’da binlerce paylaşım ve övgü yer aldı, işte büyüklük ve de zafer budur. Bir kez daha helal olsun, hepiniz baş tacımızsınız.
AVRUPA’YI DİZE GETİRDİ
Filede mücadele başladı, Sırbistan’ın apoletlerinde şampiyonluk var, dişli bir ekip, finale kadar gelmeleri de bunun en büyük göstergesidir. Ancak unuttukları bir faktör var, bizimkiler TÜRK KADINI, onların başaramayacağı, aşamayacağı hiçbir engel yoktur. Gelin görün ki, setler 1-0, 1-1, 2-1 ve 2-2, son sette bu kadar heyecanlandığımı anımsamıyorum. Cep telefonum susmak bilmiyor, arayan tabii ki eşim, sesi titriyor adeta, ancak ‘yeneceğiz, tarih yazacağız’ diyor, beni de gerilime soktu sürekli.
Sporda değişmeyen bir unsur vardır başarı için. İnanmak, başarının yarısıdır, kuraldır bu… Kişisel olarak voleybolcularımızın mimiklerini dikkatle izledim, öyle bir özgüven var ki, yıkamayacakları duvar yok. Korku ve gerilimin yüksek olduğu mücadelenin son setinde Türk kadını, gerçek kimliğini ortaya koydu, zafere koştu. Avrupa’nın devlerini birer birer yenerek, o büyük kupayı ülkemize taşıdılar. Finaller süresince galibiyetlerinin bir rastlantı olmadığını dünyaya kanıtladılar.
BÜYÜK ZAFER VE GÖZYAŞI
Maç bitiminde İstiklal Marşımız okunurken, kadınlarımızın yüz ifadelerini gördünüz mü? Marşımızı öyle içten söylüyorlardı ki, tüylerimiz diken diken oldu. Söyleşilerde de sevinç ve gözyaşı vardı, o kadar duygulandım ki, ben de onlara eşlik ettim, haykırdım: İşte, Türk kadınının gücü…
Sizlerle ülke olarak ne kadar gurur duysak azdır, Avrupa’yı dize getirdiniz, helal olsun. Depremlerle sarsılan ülkemiz insanının mutsuzluğunu, bir nebze olsun unutturdunuz, bizleri sokağa döktünüz, gelecek jenerasyonlara rol model oldunuz, yüreğimizi kabartınız, bu büyük başarıda emeği geçenlere, alın teri dökenlere gönülden teşekkür ediyoruz, iyi ki varsınız, helal olsun, Allah sizi nazarlardan saklasın.
Tabii ki durmak yok, duracağınıza da inanmıyorum, bu potansiyel sizlerde fazlasıyla var, sıra olimpiyatlarda.
Ben mi? En sadık, en fanatik izleyicinizim, bundan bir milim şüpheniz olmasın. Yolunuz açık, şansınız bol olsun…
Bir yanıt bırakın