Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – İkinci el otomobil piyasasında parça değişimi ve boya gibi işlemler, otomobillerin fiyatını önemli şekilde etkiliyor. Türkiye’de birçok kişi bu işlemlerin araç fiyatlarını olumsuz etkilediğini düşünse de aslında bu konu aslında dünyada biraz daha farklı. İşlem görmüş araçlar birçok Avrupa ülkesinde ‘yenilenmiş araç’ olarak görülüyor ve araçlar çok daha yüksek rakamlara satılabiliyor. Peki dünyada daha başkayken neden Türkiye’de tam tersi yaşanıyor? Ankara Oto Galericileri Derneği ve Ankara Oto Galericileri Kooperatifi Başkan Yardımcısı Hamza Avcı ile Milliyet Gazetesi Dış Haberler Müdürü ve Otomotiv Editörü Levent Köprülü‘ye sorduk.
‘KUSUR GİBİ GÖSTERİP FİYAT KIRMAK İSTİYORLAR’
Değişen parçası olan veya boyalı olan araçların Avrupa başta olmak üzere dünyanın birçok noktasına değer kazandığını belirten Ankara Oto Galericileri Derneği ve Ankara Oto Galericileri Kooperatifi Başkan Yardımcısı Hamza Avcı, değişen parçalar sebebiyle araçların fiyatının düşmesinin doğru olmadığını söyleyerek şöyle devam etti:
“Yaklaşık 35 yıldır otomobil alıp satıyorum. Türkiye’de bu durumun eskiden beri devam eden bir anlayış olduğunu söyleyebilirim. Türkiye’de değişen parça veya boya olması aracın fiyatını düşürüyor. Aslında bu doğru bir anlayış değil. Çünkü araçta orijinal değişen parça olması aracın yenilendiğini gösterir ve bu daha iyi bir durumdur. Ya da boyanan bir parçası olan aracın çizikleri onarılmış demektir ve yine bu da iyi bir durumdur.”
Yapılan değişimin araçların değerini düşürmesinin en büyük sebebine ilişkin, “Bence insanlar bunu bir kusur olarak gösterip fiyat kırmak istiyor, başka bir sebebi olduğunu düşünmüyorum” diyen Avcı, şunu da ekledi: “Orijinal parça değişimi veya boya gibi işlemler otomobilin sürüşü ile ilgili bir problem çıkarmıyor, kullanım ömrü ile ilgili bir sıkıntı yaratmıyor, aracın kullanım ömrünü düşürmüyor. Yani bunlar zararlı işlemler değiller aksine araç için yararlı işlemler.”
‘HERKESİN AÇIK VE ŞEFFAF OLMASI GEREKİYOR’
Araç alım ve satımlarında herkesin açık ve şeffaf olması gerektiğini söyleyen Avcı, “İnsanlara değişen parçaların neden değiştiğini doğru ve açık şekilde anlatırsanız zaten ikna oluyorlar. Ancak bunu gizlerseniz ve bu durum sonradan açığa çıkarsa insanlar da bu tarz durumlarda aracı almak istemiyor” dedi.
“Avrupa’da bu tarz işlerde alıcılar almak istedikleri otomobilin geçmişine, değişen parçalarına ve gördüğü işlemlere açık şekilde ulaşabiliyorlar. Ülkemizde de bu durum yaygınlaştıkça aslında insanların konuya bakış açısı biraz değişmeye başladı diye düşünüyorum. Yani değişeni ve boyası olan araç değer kaybına uğrar algısı, doğru anlatım ve şeffaflıkla yani karşılıklı güvenin tesisiyle ortadan kalkacak bir düşünce. Bunlar arttıkça bu algının da yavaş yavaş değişeceğini düşünüyorum.” – Hamza Avcı
‘ARKASINDA DAHA ÖNCE YAŞANMIŞ DENEYİMLER VAR’
Milliyet Gazetesi Dış Haberler Müdürü ve Otomotiv Editörü Levent Köprülü, değişeni olan araçların uğradığı fiyat kaybının arkasında psikolojik nedenler ve daha önce yaşanmış deneyimler olabileceğini dile getirdi. Türkiye’de ‘Aracın orijinalliği bozulmasın’ yönünde bir düşünce olduğunu ve bu düşüncenin oldukça yaygın olduğunu söyleyen Köprülü, birçok kişinin mümkün olduğu kadar değişen parçası olmayan, fabrikadan çıktığı gibi duran araçlar istediğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüm bunların haricinde değişeni olan araçların büyük kazalar geçirdiğine yönelik bir düşünce de var. Çünkü bunu bilemiyorsunuz. İkinci el satışlarda ağır kaza geçirmiş araçlar hatta pert halden döndürülmüş araçlar olabiliyor. Tüketiciler bunlarla karşılaştıkları için değişeni olan araçlardan mümkün olduğu kadar uzak durmaya çalışabiliyor. Aracın üzerinde çizikler olduğunda bunu normal görebilen insanlar bu çiziklerin onarıldığı durumlarda araç üzerinde farklı şekilde düşünmeye başlayabiliyor.”
Değişen parçalar ve boya uygulamalarının, aracın yaşına bağlı olarak ton farkı yarattığına da dikkat çeken Köprülü, “Bu durum aracın yaşına bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Yeni parça veya yeni boyanan alan çok parlak dururken, aracın diğer kısmı daha sönük görünüyor. Bu da tabii insanları ister istemez bir miktar geriye itebiliyor. Bu sebeple değişim ve boya alıcılar tarafından fiyat kırmak için bir nedene dönüşebiliyor” ifadelerini kullandı.
‘AVRUPA’DA İKİNCİ EL ARAÇLAR FARKLI ÜLKELERE GÖNDERİLİYOR’
Türkiye’de Avrupa’ya nazaran ters yönde gelişen algının zaman içinde değişmesinin zor olduğunu söyleyen Köprülü, “Bu durum hakkında konuşabilmek için ilk önce otomobil piyasasındaki iniş-çıkışlara bakmak lazım. İnsanların alım gücü düşük olduğunda değişen ve boyalı araçlar fiyat kırmak için uygun hale geliyor” dedi. Yurt dışında ve özellikle de Avrupa’da ikinci el aracın çok fazla satılan bir şey olmadığını söyleyen Köprülü, “Yurt dışında özellikle de Avrupa’da ikinci el araç çok fazla satılan bir şey değil. İkinci el araçlar çoğunlukla farklı ülkelere gönderiliyor. Ancak enflasyonun da etkisiyle birlikte son dönemde Avrupa’da ikinci el araç satışları başladı” diye konuştu.
“Avrupa’da araçların onarımları, parça değişimleri veya boyamaları çoğunlukla yetkili servisler tarafından yapılıyor. Bir de bununla birlikte Avrupa’da ikinci el araçların çoğu kazalı olduğu için değil daha çok çürümeden kaynaklı sebeplerle yenileniyor.” – Levent Köprülü
‘KAZA YAPMA ORANIMIZ ÇOK FAZLA’
Türkiye’de kaza yapma oranımızın yüksek olduğunu hatırlatan Köprülü, “Başta trafik eğitimlerinin yeterli olmaması olmak üzere bu tabloya sebep olan birçok şey var. Biz biraz aceleci bir milletiz ve hemen her araçla hız yapıyoruz ve araçları hırpalayacak şekilde kullanıyoruz. Bu sebeple Avrupa ve Türkiye arasında değişen parçaya veya boyanmış araçların piyasasına yönelik bir karşılaştırma yapmanın çok mantıklı olacağını düşünmüyorum” dedi.
Bir yanıt bırakın