Yazıya Rusya’daki saldırıda yaşamını yitirenlere taziyemi ve şifa dileklerimle başlayayım…
…………………
Sayfaya koyduğum resimde ABD -eski Başkanı- Donald Trump yanında Miss Universe ve Azerbaycan doğumlu Rus milyarder Aras Agalarov…
Fotoğraf 2013 yılında çekilmiş.
Aras Agalarov geçen hafta sonunda 4 DEAŞ’linin büyük katliam yaptığı Crocus Belediye binasının kapsadığı Krasnogorsk dev kültür, eğlence ve alışveriş kompleksini inşa etmişti. Trump ise o yıllarda “Miss Universe” Güzellik Yarışmasının büyük ortağıydı.
Aras Agalarov ile “Miss Universe etkinliğinin Crocus’ta düzenlenmesi” için anlaşma imzalamıştı.
Bu satırlar dünkü Huff Post’tan.
Nereden nereye…
Cuma katliamı ardından Kremlin şimdi “4 saldırganın arkasındaki gücün Ukrayna” olduğunu iddia ediyor.
“Asıl akıl” adresi içinse “ABD” imasında bulunuyor.
Oysa…
DEAŞ-K (DAEŞ’in Horosan kolu) kendi sitesinde yaptığı açıklamayla eylemi üstlenmiş durumda.
VASİYET GİBİ
DEAŞ’in emiri (Ortadoğu halifesi) Ebu Bekir el-Bağdadi Nisan 2019 tarihli videosunda “kendisinin ilan ettiği halifeliğin yenilgiye uğratıldığını” söylüyordu.
“Artık dünya çapında intikam operasyonları dönemi başladı” çağrısı yapıyordu. “DEAŞ’ın bölgesel birimlerini görevlendiriyordu…”
Bağdadi “DEAŞ’ın Suriye’deki son kalesinin de yıkılmasının” hemen ardından yayınlanan videosunu şöyle noktalamıştı. “Bugünkü savaşımız, düşmanı yıpratmak ve germektir. Bilsinler ki cihat kıyamete kadar sürecektir.”
Bağdadi 26 Ekim 2019’da Suriye’nin Barisha köyünde ABD özel kuvvetleri tarafından öldürüldü. DEAŞ 5 gün sonra yayınladığı bir ses kaydı ile Ebu İbrahim El Haşimi El Kureyş’i yeni halife ve lider ilan etti. DEAŞ o tarihten beri Irak kırsalında dağılarak gizlenmiştir. Suriye’deki hapishanelerde 8 bin dolayında savaş deneyimli DEAŞ militanı bulunmaktadır.
Ayrıca İdlib’de de DEAŞ örgütlüdür. Bunların yanı sıra Irak ve Suriye’den ayrılan deneyimli DEAŞ komutanları, militanları Afrika’da ve Orta Asya’da örgütlendiler.
DÜNYA DEAŞ’LARI
Dünkü Washington Post’a göre “Afrika’daki bazı İslam devleti (DAEŞ) birimleri artık büyük ve iyi donanımlı kuvvetlere sahip.”
Özellikle Batı Afrika ve
Sahel bölgesinde topraklar ele
geçiriyor, elinde tutuyor.
Devlet güçlerini geri püskürtebiliyor.
Buna karşılık son Moskova saldırısının faili aşırı şiddet uygulayan ve DEAŞ-K olarak bilinen Horosan İslam Devleti’nin “dış saldırılara odaklandığı ve uzmanlaştığı” görülmekte.
DAEŞ-K bu yıl İran ve Rusya’da düzenlediği iki saldırıda büyük sivil grupları hedef aldı ve yaklaşık 250 kişiyi öldürdü.
Bu saldırılar, DEAŞ-K’nın propaganda organları tarafından “grubun yeniden yükselişte olduğunun kanıtı” olarak kutlandı. DEAŞ-K Orta Asya’da hücreler kurarak ve özellikle Tacikçe, Özbekçe, Farsça ve diğer yerel dilleri konuşan kişileri bünyesine katarak gelişti.
SİTE istihbarat grubu başkanı Rita Katz bugün bu odak dokunaçları eski Sovyet Devletlerinin bölgeleri de dahil olmak üzere Orta Asya’ya uzanan ölümcül ve yetenekli bir vilayet tanımını yapıyor.
WINEP (Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü) tarafından yapılan açıklamaya göre çeşitli coğrafyalardaki DEAŞ’ler son 12 ayda dünya çapında yaklaşık 5 bin kişinin ölümüne veya yararlanmasına neden olan 1100’den fazla saldırı gerçekleştirdi.
SÜNNİ TEPKİSİ
Irak’ı işgalinden sonra ABD’nin yanlış politikaları nedeniyle DEAŞ bir “Sünni tepkisi” olarak doğdu. Başbakan Şii olan Başbakan Maliki Amerika’dan İran’dan aldığı destekle “Sünnileri devletten
silen” bir politika uygulamıştı.
Irak’ın kuruluşundan itibaren yönetici sınıfta yer alan Sünni Araplar, “ikinci sınıf yurttaşa” dönüştürüldüler.
Ordudaki 190 bin Sünni bir gecede uzaklaştırıldı. Kendilerini yapayalnız, ücretsiz, işsiz buldular.
Sünniler memuriyetlerden de uzaklaştırıldılar. 2010 yılı genel seçimleri için Sünnilerin milletvekili adaylıkları geri çevrildi.
İşte bu sırada El-Kaide içindeki DEAŞ, onları kendi içine aldı.
Mağduriyet yaşayarak haksızlığa uğradığını düşünen Sünniler, iş verilmeyen Sünniler, ötekileştirilen Sünni Arap kabile ve aşiretleri, Sünni Tarikat mensupları ve Vahabi / Selefiler bir araya geldiler.
Saddam’ın subaylarının komuta ettiği DEAŞ önce El-Kaide’den koptu sonra fetihlere geçti. Irak’ın en büyük ikinci şehri olan Musul’u ele geçirdi. Sonrası biliniyor.
ABD’nin havadan desteklediği Irak ordusu ve ABD’nin himaye ettiği YPG sonunda DEAŞ’ı Suriye ve Irak’ta çökertti.
Ama…
O süreçte savaş, terör, ele geçirilen coğrafyalarda idari yönetim öğrenmiş olan komutanlar, militanlar geldikleri ülkelere geri döndüler. Tacikistan’da o ülkelerden biri. Horosan DEAŞ’ı olarak da bilinen DEAŞ-K’nın Tacikistan’da sağlam tutanakları var.
NEDEN RUSYA
Dünkü Washington Post’tan birkaç satır…
Moskova 2015 yılında Suriye’deki iç savaşa müdahale etti. Beşar Esad’a, isyancı Sünni grupları vurması için bombardıman uçakları ve helikopterler gönderdi. Rusya ve Suriye’nin en yakın müttefiki İran’ın askeri desteği sayesinde Esad galip geldi. O tarihten bu yana İslamcı gruplar, Putin’i “ellerinde Müslüman kanı olmakla” suçluyorlar.
Eylül 2022’de DEAŞ-K
Kabil’deki Rusya Büyükelçiliği önünde 5 kişinin ölümüne yol açan bombalı saldırı gerçekleştirdi. İran’da ünlü komutan Süleymani’nin cenaze törenindeki saldırı sonucu 100 kişi yaşamını yitirdi.
Ve geçen Cuma’da Rusya’daki konser salonuna baskın.
Şu analiz gerçekten tüyler ürpertici. “7 Ekim saldırısıyla Hamas’ın büyük şöhret yapması diğer örgütleri gölgede kalmamak için eylem rekabetine itiyor olabilir.
Rusya’daki konser salonuna saldırı da öyle…”
Bir yanıt bırakın