Asya Varbanova – Toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik ortak yolculuğumuz üzerinde düşünmek ve ileriye doğru atacağımız adımları gözden geçirmek için Dünya Kadınlar Günü büyük önem taşıyor.
Tüm dünyada, kadınların siyasete katılımı, anne ölümlerinin azaltılması ve kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesine yönelik yasal reformlar gibi birçok alanda önemli ilerlemeler kaydedildi. Ancak genel olarak bakıldığında hâlâ bir gerileme söz konusu. Tüm dünyada kadınlar, parlamentolarda %26,7 ve yerel yönetimlerde %35,5 oranlarında temsil edilmekte ve iş yerlerinde yönetim pozisyonlarının ise %28,2’sine sahiptir. Bugün her 10 kadından 1’i aşırı yoksulluk içinde yaşamaktadır. Bu durum devam ederse, 2030 yılına kadar 340 milyondan fazla kadın ve kız çocuğunun aşırı yoksulluk içinde olduğuna şahit olacağız. Ayrıca, dünya çapında artan çatışmalar, afetler, iklim değişikliği ve toplumsal kutuplaşma mevcut toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini daha da derinleştirecektir.
Bugün kadın haklarını savunmanın her zamankinden daha önemli olduğu bir noktadayız. 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde tüm dünyada “Kadınlara Yatırım Yapın: İlerlemeyi Hızlandırın” temasına vurgu yapılırken, kadınların güçlenmesine yönelik yatırımlara öncelik vermek hiç bu kadar önemli olmamıştı.
UN Women, 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı kapsamında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınların güçlenmesi için yıllık 360 milyar dolara ihtiyaç olduğunu tahmin etmektedir. Yalnızca kadınlar ve kız çocukları için değil, herkes için ilerleme kaydedilmesini sağlayacak daha akıllıca bir yatırım düşünülemez.
Kadın haklarının tanınması sadece bir eşitlik meselesi değil, aynı zamanda akıllıca bir ekonomik karardır. Örneğin istihdamdaki cinsiyet uçurumunun kapatılması, tüm dünyada kişi başına düşen GSYH’yi yüzde 20 oranında artırabilir.
Türkiye’de son yıllarda önemli bir ilerleme kaydedilmiş olmakla birlikte, karar alma ve siyasete katılım, istihdam, ekonomik fırsat ve kaynaklara erişim, ev ve aile bakımı için harcanan zaman ve şiddetten korunma konularında kadınlar ve erkekler arasında süregelen eşitsizlikler devam etmektedir. Bu eşitsizlikler, engelli veya kırsal alanlarda yaşayan kadınlar için daha da derinleşmektedir.
Kadınların güçlenmesine yönelik hedefleri ilerletmenin ve yetersiz yatırım konusunu ele almanın en etkili yollarından biri toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme (TCDB) uygulamalarıdır. TCDB, kamu politikalarının, kadınların ve erkeklerin, kız ve oğlan çocuklarının özel ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde planlanmasını, finanse edilmesini ve izlenmesini sağlar, eşitlik uçurumlarını ele alır. UN Women, kaynakların en çok ihtiyaç duyulan alanlara yönlendirilmesi ve merkezi ve yerel yönetimlerin kadınların güçlenmesine yönelik hedeflerine yaklaşması için toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme konusunda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile çalışmaktadır.
Kadın sivil toplum kuruluşları kadınların ve kız çocuklarının hizmetinde ön saflarda yer almakta ve bulundukları topluluklarda değişim yaratmaktadırlar. Kadın haklarının savunucusu olan STK’lar politika ve yasal değişikliklerde etkili olmaktadırlar. Geçen yıl yaşanan yıkıcı depremlerden sonra bunu açık bir şekilde gördük. UN Women, çalışmalarının başarılı olabilmesi için kadın kuruluşlarına daha fazla yatırım yapılması çağrısında bulunmaktadır.
Kadınların güçlenmesine ve toplumsal cinsiyet eşitliğine yatırım, sadece toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik ilerlemeyi hızlandırmakla kalmaz, aynı zamanda herkes için daha aydınlık ve daha eşit bir gelecek inşa eder.
UN Women’ın Dünya Kadınlar Günü’ne özel olarak hazırladığı videoyu UN Women Türkiye Instagram hesabından izleyebilirsiniz.
Bir yanıt bırakın